Oğlumun Abisi

        Her şey o gün başlamıştı. 18 yaşındaydım. Babamı 4 yaşında kaybettim ve annem sonunda evlenmeye karar verdi. Ben bu kararı annem o teklifi kabul ettiğinde öğrendim ve büyük bir hayal kırıklığıyla annemi dinlemeye devam ediyordum. O ise; aşkından, mutluluğundan, hayallerinden ve utanmadan yeni bir kardeş düşüncesinden bahsedip duruyordu. Sessizce ne anlattığını anlamaya çalışırken akşam yemeğe geleceğini söyledi ve ben o an kendime geldim. O adamı bir şekilde bu işten  vazgeçirip annemden soğutmak zorundaydım. Kafamda ki planlar bir bir oluşmaya başlamıştı, annemi de sevgisini de evimizi de paylaşamazdım.
        Saat 20:00 annemin saatlerdir yaptığı hazırlığı salonda ki tekli koltukta oturmuş şiş gözlerle izliyordum. Kapı çaldı annem henüz süslenme işini bitiremediği için o adamı karşılamak zorunda olan bendim. Ağır ağır salondan koridora çıktım ve büyük ayna da gözlerime, saçlarıma ve şişmiş burnuma baktım. Vasat görünüyordum ama bu durumdan mutlu oldum. O adamın bana neler yaptığını görmesi ve üzülebileceğini düşündüm. İkinci kez zil çaldı annem bu sefer yukarıdan haykırdı 'kapıyı aç!'
       Kendimi izlemeyi bırakıp kapıya yöneldim. Karşımda kır saçlı, 45 yaşlarında oldukça iyi giyinmiş biriyle karşılaştım. Kendimden utandım! Öylesine yakışıklıydı ki beni bu halde gördüğü için yıkıldım. İsmini bahşetti ve annemi sordu. Lanet olsun! Bununla evlenecekti ve ben adama hayranlığımdan cevap dahi veremiyordum.
    Annem eski tahta merdivenlerden aşağıya inerken gıcırdamalar sayesinde kendime geldim ve koşarak odama çıktım. Hemen üzerimi değiştirip, makyaj yapıp iyi görünmem gerekiyordu. Döndüğüm de annem bile halime şaşırıp klasik yüz ifadesiyle beni inceledi. Çoktan masaya oturmuşlar yemek için beni bekliyorlardı. Biraz önce yaptığım kabalık için özür dileyip masaya oturdum. İlginçtir ki annem adamın getirdiği şaraptan içmeme izin verdi.
     Yemeğin ilerleyen saatlerinde O'na olan hayranlığım daha da artmaya devam ediyordu. 47 yaşında başarılı bir psikolog muş. Evi, çok iyi bir arabası bir de benden 3 yaş büyük bir oğlu varmış. Ama ondan başka bir şeyle ilgilenmiyordum. Çok kaliteli bir takım giymişti, kolunda ki saate çuvalla para döktüğüne de eminim, saçlarını sağa doğru taramış iri ela gözleri vardı. Burnu büyüktü ama sert çehresine ve kemikli yüzüne çok yakışıyordu. Dişleri porselen ve gerçeğe oldukça yakındı. Gülüşü karnımda sancılara sebep oluyordu. Seksiydi. İştahımı kabartıyordu ve ben bu yaşıma rağmen (oldukça popüler bir kızdım) böyle biriyle tanışmamıştım ve bu kadar etkilenmemiştim. Annemle konuşup, gülüşüyorlardı ne hakkında olduğunu bile bilmeden onun güldüğü her şeye ortak oluyordum.
     Gece sona erdi. Gitme vakti gelmişti ve kalması için ölesiye dua ettim. Kapıdan çıkarken beni de öptü ve parfümünün kokusuyla tekrar aşık oldum. Evet! ben O'na aşık oldum!
      Günler, aylar geçti. Yaşayacağımız ev belirlendi, O'nun haylaz serseri salak oğlu tabi ki bizimle beraber yaşamayacak ki bu benim işimi daha da kolaylaştıracaktı. 1 hafta sonra düğünleri var ve ben annesi evlenen mutlu bir genç kızım! Zaman oldukça hızlı geçiyordu ve annemin vazgeçmeye hiç niyeti yoktu. O'nun da bana karşı boş olmadığından emindim çünkü ne zaman dar bir bluz veya pantolon giysem uzun uzun bakışlarını yakalıyordum.
       Balayından döndüler ve benim düğünde çıkardığım rezalet hala konuşuluyordu. Tam bir mutlu aile olmuştuk! Aradan iki hafta geçti ve anneannem rahatsızlandı annem gitmek zorundaydı. Üstelik aramızda ki yol mesafesi 13 saatti bu da en az 1 hafta annem yok demekti. Bavulunu hazırlarken annem bana evde hayatta kalma kurallarını anlatıyordu ki hiç birini dinlemedim ben kafamda tamamen bu akşam vardı. Saat 15:00 da annemi otobüse bindirip eve geri döndüm. Mükemmel bir masa hazırladım ve hazırlanmaya başladım. Zil çaldı kapıyı açtım. Suratı asıktı belli ki iş yerinde tatsızlık yaşanmıştı canının sıkkın olduğunu söyleyip bir şeyler içmek istediğini dile getirdi. Masaya oturduk bir şişe şarap açtık bana neler olduğunu anlatmaya başladı. Derken 2. şişe de bitti. İkimiz de birbirimizin farkındaydık ve ben yine de ondan bir tepki bekliyordum.
      Her psikolog gibi onun da problemleri vardı ve bunlar oldukça sapkın problemlerdi. Genç kızlara ilgisini anlattı bana ve tanıştığımız ilk günden itibaren annemin yerine benimle evlenmek istediğinden bahsetti. Bende boş olmadığımı duygularımı dökmeye başladım. 3. şişe bitti. Koltuğa geçtik mayışmış halde hala konuşuyorduk ve kucağıma yatıp konuşmaya devam etti. Kimseye anlatamadığı çocukluğu, eski karısı, oğlu... Derken ağlamaya başladı ve göğsüme yasladım O'nu. Kocaman adam kucağımda küçücük bir çocuğa dönüşmüştü. Boynumdan öptü beni dayanamadım ve öpüşmeye başladık. Kıyafetlerimi yavaş yavaş çıkarıyordu hayır demem imkansızdı. Eliyle keşfetti beni. Dokunduğunda alev aldım. Yandım! Bekaretimi annemin kocasına teslim ettim o gece! 1 hafta boyunca her gün de masumiyetimi.
         Şimdi mi? 31 yaşında evli iki çocuk annesiyim. Oğlum 13 yaşın da ve babasını tahmin etmek çokta zor değil. Annem hala O'nunla evli. Torununun babasını asla öğrenmedi tabi ki aramızda geçenleri de. Ben annemin Üvey oğluyla evliyim. Oğlumun abisi, kızımın babasıyla...